AK Parti’nin Siyasal İletişim Problemi: Sosyal Medya ve Siyasi Mesajların Etkisizliği Üzerine Bir Değerlendirme

AK Parti’nin Siyasal İletişim Problemi: Sosyal Medya ve Siyasi Mesajların Etkisizliği Üzerine Bir Değerlendirme

  1. Dijital Dönüşüm ve Siyasal İletişimde Yeni Dönem

Siyasal iletişim, 20. yüzyılda basın açıklamaları, miting meydanları ve yazılı basın üzerinden şekillenirken; 21. yüzyıla girildiğinde dijital devrimle birlikte adeta bambaşka bir boyut kazandı. Artık propaganda, miting meydanlarından sosyal medya platformlarına taşındı; anlık paylaşımlar ve etkileşimler siyasi tartışmaların başlıca mecrası hâline geldi. Seçmenler bilgiye anında ulaşabiliyor, siyasileri doğrudan etiketleyip sorular sorabiliyor. Bu da siyasetin sadece söz söyleme değil, aynı zamanda anlık olarak cevap verme ve toplumun nabzını tutma zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.

 

  1. AK Parti’nin Dijital İletişimde Geriye Giden Performansı

Türkiye’nin en büyük siyasi hareketi olan AK Parti’nin, yaklaşık 11 milyon üyesi ve AK Parti’nin genel merkez, il ve ilçe düzeyindeki yöneticilerinin toplam sayısı, yaklaşık olarak 30.000 ile 50.000 arasında değişmektedir. Bu sayıya, kadın ve gençlik kolları yöneticileri ile mahalle temsilcileri dahil değildir.bunca teşkilat mensubuyla devasa bir organizasyon yapısına sahip olduğu biliniyor. Ancak bu dev organizasyonun sosyal medya alanında yeterince aktif ve etkili kullanılamadığını görmek, hem bir eksiklik hem de büyük bir potansiyelin heba edilmesi anlamına geliyor. Nitekim, 220 bin takipçili bir sosyal medya hesabının yalnızca 5-6 bin gösterim alması, bu devasa teşkilat yapısının dijital alana nasıl da geriye gittiğinin somut bir göstergesi niteliğinde. Oysa bu büyüklükteki bir siyasi hareketin, dijital iletişimi profesyonel bir biçimde yöneterek milyonlara hitap etmesi, topluma ulaşması ve anlatması gerekirdi.

 

III. Sosyal Medyada Üstenci Dil ve Şatafattan Kaçınma Gerekliliği

Sosyal medya kullanımında partililerin en büyük hatalarından biri, üstenci ve öğretici bir dil kullanarak topluma “nasihat” vermeye çalışmalarıdır. Oysa halkın istediği; gündelik hayatın içinden, samimi, anlaşılır ve içten mesajlardır. Bu noktada, etkili ve içten bir iletişim için partililerin şatafattan kaçınması, gösterişli ortamlarda fotoğraf vermemesi ve topluma sade ve doğal bir yüzle seslenmesi gerekiyor. Sosyal medya kullanıcıları, gösterişten ve lüksten uzak duran siyasetçileri daha sahici ve samimi buluyor.

 

  1. Güncel Siyasi Tartışmalara Girecek Donanım ve İnanmışlık Eksikliği

AK Parti teşkilatlarının dijital alanda zayıf kalmasının önemli nedenlerinden biri de birçok partilinin güncel siyasi tartışmalara girecek donanıma ve inanmışlığa sahip olmaması. Sosyal medya, yalnızca kutlama veya taziye mesajı yayımlamakla sınırlı değil; güncel meselelere dair bilgi, yorum ve vizyon da gerektiriyor. Partililerin bu eksikliğinin giderilmesi için eğitimler ve bilinçlendirme çalışmalarının artırılması şart.

 

  1. Seküler Özentili Profillerin Artışı ve Teşkilattaki Olumsuz Etkisi

Son dönemde teşkilatlarda, kitleselleşme adına veya farklı saiklerle seküler özentili profillerin sayısında artış gözlemleniyor. Bu kişilerin, topluma hitap etmekten ziyade kendilerini seküler çevrelere beğendirme çabası içerisine girmesi, partinin geleneksel tabanında tepki ve kırılmaya neden oluyor. Bu, teşkilat içinde aidiyet duygusunu zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda dijital iletişimde de samimi ve inandırıcı bir duruş sergilenmesini engelliyor. Oysa AK Parti’nin, kendini topluma anlatırken kendi kimliğini kaybetmeden, özgüvenli ve sahici bir duruş sergilemesi gerekiyor.

 

  1. Algı Yönetimi ve Rakiplerin Dijital Başarısı

Öte yandan, siyasetin dijitalleştiği bu dönemde rakip siyasi aktörlerin veya marjinal grupların bile sosyal medya üzerinden gerçek olmayan olayları “olmuş gibi” göstererek toplumu manipüle edebildiği bir çağda yaşıyoruz. Hashtag kampanyaları, troller, bot hesaplar, influencer desteği gibi unsurlarla seçmeni şekillendirmek mümkün hâle gelmiş durumda. Böylesi bir ortamda AK Parti’nin sosyal medya hesaplarının hâlâ “düğün, taziye, açılış, esnaf ziyareti” gibi geleneksel haber bülteni mantığıyla yönetilmesi, partinin dijital propaganda kapasitesini sınırlıyor.

 

VII. Takipçilerde Mental Yorgunluk ve Algı Aşınması

Sosyal medya kullanıcıları, sürekli tekrarlanan düğün, nişan, taziye, açılış paylaşımlarını gördükçe bir süre sonra bu içeriklere kayıtsız kalmaya başlıyor. Oysa toplumu heyecanlandıracak, motive edecek, bilgilendirecek, yeni vizyonlar sunacak içerikler paylaşmak hem takipçi kitlesini canlı tutar hem de toplumsal ilgiyi dinç tutar. Sürekli tekrar eden ve sıradanlaşan paylaşımlar, dijital iletişimde bir tür “algı aşınmasına” yol açıyor.

 

VIII. Eleştiriden Çözüme: Ne Yapılmalı?

Eleştiri yapmak dünyanın en kolay işi; ancak bir çözüm öneriniz yoksa eleştiriniz anlamını yitirir. Bu noktada çözüm çok net: AK Parti, profesyonel iletişimcilere ve dijital medya uzmanlarına kulak vererek dijital propagandayı daha etkili hâle getirebilir. Toplumu ilgilendiren meseleleri, mecliste görüşülen konuları, hükümetin yapmak istediklerini veya yapmakta olduğu icraatları samimi, anlaşılır ve güncel bir dille topluma anlatmak gerekiyor. Partililerin üstenci dilden uzak, basit ve etkili bir dille gündelik hayata dokunan paylaşımlar yapmaları gerekiyor. Gösterişli ve şatafatlı ortamlardan uzak durarak toplumun güvenini yeniden kazanmak ve partinin dijital vitrini hâline gelen sosyal medya hesaplarını canlı ve güvenilir hâle getirmek elzemdir.

 

  1. Son Söz: Umut Aşılamak ve Yarınlara Güvenle Bakmak

Son olarak şunu ifade etmek gerekir: Siyasi iletişim sadece sorunları anlatmak değil, aynı zamanda topluma umut aşılamakla da ilgilidir. Üstadın dediği gibi: “Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! ” Bu anlayışla, dijital iletişimde de toplumu diri tutacak, umutlandıracak ve Türkiye’nin yarınlarına güvenle bakacak mesajları daha güçlü bir şekilde vermek zorundayız.

Yazar