Barışın Unutulan Dili

Barışın Unutulan Dili

“İslam”, “selam”… barışı ifade eder ve Yüce Allah da insanların barış içinde yaşamasını ister. Peki o halde neden dünya sürekli bir çatışma ve savaş hâlinde? Bu sorunun cevabını aslında hepimiz biliyoruz: Bu, Allah’a saygı gösterenler ile göstermeyenler arasındaki kadim bir mücadele. Ancak şeytan, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bırakın aralarında ihtilaf olanları inananları bile birbirine düşman etmeyi, onları birbirinden uzaklaştırmayı başarıyor.

Biz Müslümanlar olarak yeryüzünde barışı inşa etmekle görevliyiz. Toprağı yaşatmalı, kaynakları israf etmeden kullanmalı, çoğaltmalı ve Allah’ın yarattığı bu muazzam kainata, insana ve canlı cansız tüm varlıklara saygı duymalıyız. Bu saygı, aslında bir şükürdür. Ve Allah, Kur’an-ı Kerim’de bu şükrün karşılığında bolluk ve bereket vaat eder.

Ancak diğer yanda kötülüğü örgütleyen, savaşları körükleyen, insan neslini bozmaya çalışan, dünyadaki tüm kaynakları ve serveti kendi tekeline almak isteyen bir zümre var. Ne yazık ki halkın büyük bir kısmı bu kirli düzenin farkında değil olsa bile kendi derdi ile uğraşmaktan o tarafa bakamaz bile.

Kur’an-ı Kerim, yardımlaşmada, iyilikte önce yakın çevremize öncelik vermemizi emreder ve burada bir sır var. Komşularla iyi geçinmek, iyiliği önce en yakınımızdan başlatmak… Bunlar uygulandığında dünyada gerçek bir değişim başlatabiliriz Endülüs’te, Osmanlı’da olduğu gibi. Osmanlı ve Endülüs’ ün başarısının arka planında Kuran’a tam bağlılık yatar ve Allah bereket kapılarını bilim kapılarını açar. İlkokulda öğretmenlerimizin verdiği örnek hâlâ kulağımda: “Herkes evinin önünü temizlerse şehir tertemiz olur.” İşte bu, Kur’an’dan ilham alan bir öğüttür. Her varlıklı insan akrabasına destek olursa, herkes komşusuyla iyi geçinirse, yeryüzünde ne yoksulluk kalır ne de düşmanlık. İyilik dalga dalga yayılır.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın dediği gibi, kötülük hep olacak ama iyilik çoğaldığında kötülüğü alt eder. O hâlde “Neden kötülük var?” diye sormak yerine “Ben iyiliği nasıl artırabilirim?” diye sormalıyız. Ve bu yolculuğa önce kendimizden başlamalıyız. Annemize, babamıza, eşimize, çocuklarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza güzel davranarak… Bu iyilik, tıpkı bir çığ gibi büyür.

Bugün ülkemize baktığımızda, toplumsal anlamda büyük bir kırılma görüyoruz. Taraflar birbirine karşı çok keskin, çok öfkeli. Oysa bu ayrışmayı durdurmak hepimizin görevi. Yakın çevremizden başlayarak, karşımızdakine merhametle, sevgiyle, saygıyla yaklaşmalı; farklı görüşte olanları kendi fikrimize zorlamadan en azından anlamaya çalışmalıyız.

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah, “Birbirinize güzel söz söyleyin” der ve nezaketi tavsiye eder kendi çocuğumuzda buna dahil. Hz Lokman oğluna ‘ oğulcuğum’ diye hitap ederek öğüt veriyor orada bir işaret var bize. Gerçekten de insanlara nazik davrandığımızda, en zıt düşüncedeki kişiler bile yumuşar. Yeter ki bu davranışı Allah rızası için yapalım. Bu, zaten medeniyetimizin köklerinde olan ama zamanla unuttuğumuz bir özelliktir. Hatırlamamız gerekiyor.

Tarihe baktığımızda da bölünmenin ve düşmanlığın yükselen güçlere zemin hazırladığını görürüz. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği dönemde Katolikler ile Ortodokslar arasında derin bir nefret vardı. Aynı şekilde, Osmanlı’nın son döneminde yaşanan fikir ayrılıkları, isyanlar ve Batı’dan ithal edilen siyasi akımlar imparatorluğun çöküşünü hızlandırdı. Balkanlar gibi çok değerli bölgeleri bu sebeple kaybettik.

Bugün hâlâ zorlu süreçlerden geçiyoruz. Ama İngilizlerin dediği gibi: “Seni öldürmeyen şey, seni güçlendirir.” Biz de Müslümanlar ve  Türkler olarak bu zorluklardan güçlenerek çıkacağız.

Ülkemizi yöneten değerli devlet adamları nasıl ki ülkenin geleceği için çaba harcıyorsa, biz vatandaşlar da bu çabaya destek vermeliyiz. Herkes evinin önünü temizlemeli, komşusuna iyi davranmalı ve insanlara nezaket göstermeli. Bunu yaparsak, uzlaşının toplumda nasıl yayıldığını sadece birkaç yıl içinde göreceğimizden eminim.

Barışı yeniden inşa etmek bizim elimizde. Ve bu, niyet,dua, eylem, güzel söz, iyi davranış, anlayış ve merhametle mümkün olacak.

Yazar