Enerji Güvenliği – 5
Kuznets Eğrisinin Çevreye Uyarlanması
Günümüz dünyasında ekonomik gelişmişliğe ulaşmak için kapsamlı bir büyüme politikası izlenmesi gerekmektedir. Bu politika oluşturulurken neredeyse her alana değinen ve sürdürülebilir parametreler benimsemek önemlidir. Çevresel yönüyle sürdürülebilir politikaların üretilmesi de bunlardan birisidir. Enerji güvenliğinin merkezinde yer alan çevresel politikalar, kaynak çeşitliliği, enerji arz güvenliği veya fiyat istikrarı gibi giderek önemi artan somut konuları kapsamaktadır. Tüm bunların arasında Çevresel Kuznets Eğrisi (Environmental Kuznets Curve – EKC), ekonomik büyümenin çevresel bozulmanın üzerindeki etkisini analiz etmek için teorik bir altyapı sunmaktadır. Bu hipotez, belirli bir gelir seviyesine ulaşıncaya kadar çevresel bozulmada artış olduğunu ancak tepe noktasına ulaştıktan sonra çevresel kalitede yeniden bir iyileşme süreci olduğunu iddia etmektedir (Akkaya ve Çetin, 2024). Yani enerji güvenliği ile çevresel sürdürülebilirlik arasındaki ilişki bu hipotez çerçevesinde ele alınabilir. Bu araştırmada Kuznets Eğrisi, betimleyici şekilde ele alınarak Enerji Güvenliği doktora dersine ödev hazırlanması amaçlanmıştır.
Tablo 1. Çevresel Kuznets Eğrisi
KC hipotezi, Simon Kuznets (1955) tarafından geliştirilmiş olup gelir dağılımını merkeze alan ters-U şeklinde gösterilmektedir. Kuznets, ekonomik büyüme sürecinde gelir eşitsizliğinde başlangıçta arttığını sonrasında azaldığını iddia etmektedir. Bu, zamanla uyarlanarak Çevresel Kuznets Eğrisi olarak anılmaya başlanmıştır (Kocak, 2014).
Kaynak: Kocak, 2014.
Grossmen ve Krueger (1991), çevresel bozulmayla ekonomik büyüme arasındaki ilişkiye dair EKC hipotezi daha ileri düzeyde geliştirilerek kişi başına düşen gelirin artışıyla çevresel bozulmanın da artacağı ancak belli bir eşikten sonra çevre üzerindeki baskının azalma sürecine gireceği öne sürülmektedir. Bu EKC’nin günümüzdeki temel halini alan en önemli hipotezini oluşturmaktadır.
EKC ve Enerji Güvenliği İlişkisi
Enerji güvenliği, yalnızca arz-talep ve fiyat parametreleri üzerinden ele alınırsa çevresel etkileri göz ardı edilmiş olacaktır. Bu kapsamda günümüz çalışmalarında fosil yakıt temelli enerji üretimi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyümenin dinamosu olarak görülse de bu durum çevresel sorunları beraberinde getirmektedir. Bu kapsamda EKC, enerji güvenliği politikalarının yanında çevresel bozulmanın ya da çevre güvenliği kapsamında bazı parametrelerin de planlamaya dâhil edilmesi önemlidir.
Yüksek gelir seviyesindeki ülkeler, genellikle çevresel yönüyle güçlü politikalar benimserken bu süreçte yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek çevresel bozulmayı en aza indirmeye çalışmaktadır. Bu durum EKC hipotezinin ikinci seviyesini oluşturmaktadır. Stern (2004), enerji yoğunluğunun gelişmiş ülkelerde zaman içerisinde azalma eğiliminde olduğu ve karbon emisyon oranlarının büyümeyle ters orantılı şekilde hareket edebildiğini vurgulamaktadır. Bazı istisnalar olsa da gelişmekte olan ülkeler genellikle çevreye zarar veren enerji bağımlılıklarını sürdürmektedir. Dinda’ya (2004) göre, EKC bağlamında enerji politikalarının, farklı ekonomik düzeye sahip ülkelerde çeşitlenmesi gerektiğini savunmaktadır. Düşük gelirli ülkelerde çevresel bozulmanın dikkate alınmayacağı düşünülse de erken müdahaleler ve sürdürülebilir ya da ultra ekonomik enerji politikalarıyla ters-U eğrisinin yüksekliğini azaltmanın mümkün olabileceğini iddia etmektedir.
Tartışma
EKC hipotezi, her ne kadar çevre-ekonomi ilişkisinde kullanışlı olarak görülse de bazı sınırlılıkları mevcuttur. Çevresel bozulma, sadece ekonomik büyümeyle ilişkilendirilemez. Enerji politikaları, yönetişim kalitesi, toplumsal bilinç, teknolojik gelişmelerin uyarlanması ve uygulanması gibi birçok değişken bu süreçte etken olarak ele alınabilir.
Ayrıca EKC hipotezinden anlaşılacağı üzere çevre üzerindeki etkiler belirli bir bozulma düzeyinden sonra kendiliğinden düzelme sürecine girmektedir. Bu varsayımı, büyümeye rağmen yüksek karbon emisyonunu sürdüren birçok ülke çürütmektedir. Bu nedenle EKC, pasif bir süreçten ziyade aktif politikaların çıktısı olarak değerlendirilmelidir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, enerji verimliliği yatırımları ve karbon fiyatlandırması gibi araçlar sayesinde EKC’nin tepe noktası aşağıya çekilebilir. Bu sayede enerji güvenliğinin çevreyle entegre olması da kolaylaşabilir.
Sonuç
EKC hipotezi, enerji güvenliği poltikalarının çevresel etkilerini anlamak için önemli bir araçtır. Ancak bu yaklaşımın mekanik altyapıya sahipmiş gibi ele alınması politika yapıcıları yanıltabilir. Yani doğru bir enerji politikası ile çevre müdahaleleri desteklendiğinde çevresel bozulmasının azaltılması yönünde daha somut sonuçlar ortaya çıkarılabilir.
Gelişmekte olan ülkelerin EKC eğrsinin yanıltıcı etkilerinden korunmaları için enerji çeşitlendirmesi, enerji verimliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklı stratejilere yönelmesi faydalı olacaktır. Enerji güvenliğini sadece ekonomik değil aynı zamanda çevresel ve toplumsal güvenliğin sürdürülebilirliğinin de domino taşıdır. Bu durum bütüncül yaklaşımın kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.
Özetle, EKC hipotezinin enerji güvenliği kapsamında bütüncül perspektifle ele alınması, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmada yol gösterici olmasını sağlayacaktır.
Kaynakça
Akkaya, F. ve Çetin, M. A. (2024). Çevresel Kuznets Eğrisi ve Kirlilik Sığınağı Hipotezleri Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Geçerli midir?. Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15(1), 29-60. https://doi.org/10.54558/jiss.1218992.
Dinda, S. (2004). Environmental Kuznets Curve hypothesis: A survey. Ecological Economics, 49(4), 431–455. https://doi.org/10.1016/j.ecolecon.2004.02.011.
Grossman, G.M. ve Krueger, A.B. (1991) Environmental Impacts of the North American Free Trade Agreement. John M. Ohlin Program Discussion Paper No. 158, Princeton. http://www.nber.org/papers/w3914.pdf.
Kocak, E. (2014). Türkiye’de Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezinin Geçerliliği: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı. İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, 2(3), 62-73.
Stern, D. I. (2004). The rise and fall of the Environmental Kuznets Curve. World Development, 32(8), 1419–1439. https://doi.org/10.1016/j.worlddev.2004.03.004.